29 Ağustos 2014 Cuma

Taare Zameen Par / Like Stars On Earth

 
Film sizi başta biraz sıkabilir ama sakın bu rehavete kapılıp yarım bırakmayın..
 
Zira oldukça fazla şey anlatan bir filmle karşı karşıyasınız..
 
Çocuklarla az biraz ilginiz varsa ya da çocuğunuz varsa ya da çok fazla çocuk sevginiz varsa mutlaka izleyin..
 
Hiçbirşey kaybetmezsiniz...
 
Hem mutlaka sizin de hayatınızda değişimler yaratan fark edilmenizi sağlayan bir öğretmeniniz olmuştur değil mi?
 
Ishaan'ın yol göstericisi de resim öğretmeni  Ram Shankar Nikumbh..
 
Üstelik Ishaan disleksi hastası bir çocuk..
 
Bu yüzden önemli bir film Taare Zameen Par ..
 
Şimdi biraz görsel biraz merakla başbaşa bırakıyorum sizi..
 
İyi seyirler olsun efenim..
 


 
 
 
 
 
 
 
 
 

Şehr-i Kütahya

Serttir Kütahya..
Öyle içli dışlı, vıcık vıcık olmayı sevmez insanlarla..
Yaz mevsimini bile uzaktan uzaktan geçirir..
Sıkmadan, yakmadan, yakınlaşmadan..
Mesafelidir hep..
En sevdiği mevsim kıştır..
O'na benzer çünkü..
Soğuk, kaba, buz gibi ..
  Ağaçları bile sever kışı bu şehrin
 
 
 
Erkenden dökerler yapraklarını..
 
*********
 
Ama öyle güzel yanları var ki bu şehrin..
Aslında diyosunuz sevilecek şehir.. 
Tam sevilecek şehir hem de..
Deli gibi..
 
(Tavşanlı
 
 (Merkez)

O kısacık yaz mevsiminde öyle yeşil olur ki mesela..
Öyle güzel kokar ki geceleri..
Tamam dersiniz huzur bu..
Tam o anın ertesinde..
 

 
Bi bakmışsınız kaşlarını çatmış yine..
Giyinmiş grileri ..
 
 
Sinirli tonton dedeler misali..
 
 
 
Neye sinirlendiğini anlayamazsınız hiçbi zaman..
 
 
 
 
Kızarsınız, anlaşamazsınız, gitmek istersiniz..
 
Ama içten içe de çok seversiniz..
 
**********
 
Bu bol grili resimler bu sabahtan..
 
Dün Ağustos sıcağı varken bugün küsmüş bi Kütahya var karşımızda..
 
En sevdiği mevsime yaklaşıyoruz malum sevincini hoş görmek gerek.

**********

Ne olursa olsun hayatla başbaşa kaldığım ilk şehirsin..

 İyiliği,kötülüğü,kazanmayı ve kaybetmeyi ve yalnız başıma savaşmayı öğrendiğim ilk şehirsin..

Yol arkadaşımı bulduğum şehirsin..

Bu yüzden huyun suyun ne olursa olsun benim için bizim için hep özelsin eyy Şehr-i Kütahya

 ;)
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

28 Ağustos 2014 Perşembe

FANAA

 


 
 
 
Gördüğünüz anda çarpıldığınız kalbinizi tekleten bi insan düşünün.. Kalakaldığınız biri var karşınızda..
 
Kendinizi kim olduğunuzu unutup yine de sever miydiniz?
 
Sonunu bile bile adım atar mıydınız gözleriyle değil yalnız kalbiyle görebilen birine ..
 


Rehan..
Aşık , haylaz,çapkın ve gizemli bir adam..
 
 
 
 
 
Zooni..
Kalbinin ışığıyla dünyasını aydınlatan bir kadın.. Mutlu umutlu huzurlu..
 
 
*****
 
 
Ancak hiçkimse göründüğü gibi değildir..

Herşeyin yoluna girdiğini sandığınız, aşıkların kavuştuğu,  Zooninin gözlerinin açıldığı anda herşey tersine döner..
 
Ve film (FANAA) başlar..
 
 Şimdiden iyi seyirler..
 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

27 Ağustos 2014 Çarşamba

Melek..

O benim çocukluk hatırlarım..İlkokul yaramazlıklarım..İlk haylazlıklarım..
O, başlı başına terapi merkezım.
Cok mu mutsuzum canım mı sıkkın çok mu keyifsizim bi telefonu ıkı kıkırdaması kendıme getirir beni..
Dünya umrunda degil O'nun..
Sevdiği adam yanında olsun yeter.
Dünyayı yerinden oynatır..
Varlığı bile yeter hayattan keyif almanıza..
Neşelidir,hamarattır,eğlenmesini bilir..
Takıntılı değildir..Alıngan hiç..
Yormaz sizi..
Bıktırmaz..
Sabırlıdır ve hep güler..
Kolay kolay sinirlenmez ama sinirlendiğinde de gözü kararır..
Şimşekler çakar gözlerinde..
Kaçacak delik ararsınız..
Sevdiği adam dedim hani..
Evlendiler..
Mutlu bi aile artık onlar..
Bu kadar çok sevdiğiniz birirnin en özel günlerinde yanında olamamak ne demek bilemezsiniz..
Ömür boyu duyulacak bi pişmanlık artık benim için..
Ama mazeretim var, o hafta bende nikah kıydım..
Şehir dışındaydım..
Çok istedim..
Yetişemedim..
Zaten O böyle şeylere bakmaz..
Kalbine bakar bi insanın..
Sözler,tavırlar,geç kalınmışlıklar önemli değildir O'nun için..
Eğer gerçeksen ve samimiysen geride kalan herşey çöptür..
Kalbine bakar ve sevmeye devam eder..

**********

Ailelerin en mutlusu,Çocukların en güzeli,Evlerin en huzurlusu seninle olsun Cansu'm..
İlk fırsatta kalbinin güzelliğini yansıttığın evinde o şeker gibi sohbetine gelicem..
Bekle beni :*








25 Ağustos 2014 Pazartesi

Bi Kova Buzun Bereketi

Cehennem sıcaklarını geçirdiğimiz şu günlerde hem ruhumuzu hem bedenimizi serinleten bir kampanya sardı dünyayı.
 
 ICE BUCKET CHALLENGE.
 
 
 
Kampanyayla ilgili kafama takılan noktaları araştırdım biraz ve sizinlede hiç konuyu uzatmadan, dagıtmadan paylaşmak istedim.
 
**********
 
Corey GRİFFİN adındaki Bostonlu gencin başlattığı bu kampanya en yakın arkadaşı olan Pete FRATES'in ALS hastalığına yakalanması sonucu ortaya çıkmış.

Bir Kova Buzlu Su'yun nedeni ise şu;
 ALS  bir sinir sistemi rahatsızlığı ve kasları felç ederek sizi yatağa bağımlı kılıyor. Kafanızdan aşağı bir kova dolusu buzlu suyu indirdiğinizde ise bir anlığına kısmi felç yaşamış oluyorsunuz. Yani bi kaç saniyeliğine empati kuruyorsunuz ALS hastalarıyla.

Yapılan bağış ile de bu hastalara yardım etmiş ve videolarınızla hastalığın tanınmasına bir nebze yardımda bulunmuş oluyorsunuz.

Tabi bu eğlenceli ve faydalı kampanyaya katılmanın şartları var. Kovayı kafanızdan aşağı dökmeden önce 3 kişiye meydan okuyup onların da kampanyaya katılmasını sağlamalısınız. Ya bir kova buzu kafanızdan aşağı dökeceksiniz ya da 1000 dolar bağışlayacaksınız. Süreniz ise size okunan meydandan itibaren tam 24 saat.
 
Çoğu ülkede olduğu gibi bizde de hem buzlu suyu kafalarından aşağı boca edip hem bağış yapıyor insanlar.
 
Hoş buzlu su bu aralar tuzlu suya dönmüş olsada önemli olan amaçlanan farkındalığın yaratılmış olması.Eğlenceli bir şekilde dünyayı kasıp kavuran bu kampanyanın çoğu hastalık ve yardım gerektiren konuya örnek teşkil etmesinden yana kalbim.
 
Tabi ki bu olaya da kalplerinin karamsarlığını bulaştırmaya çalışan insanlar olmuyor değil. Afrikada çekilen susuzluktan Gazzedeki savaşa kadar olmadık yerlere bağlandı konu.
 
 Yahu elinizi vicdanınıza koyun Afrikadaki yokluksa derdiniz neden en pahalı telefonlar elinizde? Neden onlar için sizde bi kampanya başlatmıyorsunuz !? Gazzedeki savaşta ölen insanlar için tabiki üzülüyoruz ama bu, bu hastalığı görmememiz anlamına mı gelmeli !? Kanser dahil ölümcül olan hastalıklarla savaşan insanlara destek olmayı bırakalım mı !? Bu hastalıkları yok mu sayalım ? Elmayla armutu karıştırmayın ! Biraz mantık!  
 
Çelme takmak yerine en azından mutlu olun.
Bu hastalığın ne olduğunu artık detayıyla biliyorsunuz. Futbolcu Sedat ya da S. HAWKING'in neden sandalyeye bağlı kaldığını biliyoruz artık. Biz tembel bi toplumuz felç diyerek gecistirdik araştırma gereği duymadık belki bugüne kadar ama bu kampanya sayesinde neyin ne olduğunu öğrendik.
 
Kardeşim dahil kampanyaya videolarıyla katılan herkesi alnından öpüyorum. Bu kampanyanın başlamasını sağlayan bana göre dahi olan genç adam Corey GRİFFİN'in ailesine ve yakınlarına sabır kendisine rahmet diliyorum. Zira kendisi yakın zaman önce bir deniz kazasında hayatını kaybetmiş.