27 Ağustos 2013 Salı

Ağa'nın Akmayan Gözyaşları

    
Sonunda bitti ! Konular çok etkileyici. Yazarın etkisi altına gireceğiniz kesin ancak benim gibi bi anda yazarın üç kitabınıda okumaya kalkarsanız Güneydoğu komasına girebilirsiniz.  Kürtün Türk Aşkı diğer iki kitaptan bağımsız.  Diğerlerinde sıralama 1- Ağanın Akmayan Gözyaşları 2- Aşiretin Öteki Yüzü diyebilirim.  Konular çok iç içe. Daha önce de dediğim gibi yazarın dili sade anlaşılır. Ağanın Akmayan Gözyaşlarında kadınların oğulları ,kocaları ,hayatları ,töreleri üzerindeki etkilerini göreceksiniz. Neredeyse savaşları katliamları çıkaran her şeyin sebebi kötü niyetli kadınlar (!) diyebiliriz kitapta. Küçük ve masum bir oğlan çocuğunun annesi , babası ve çevresi sayesinde nasıl gözü kara bir katile dönüştüğünü de göreceksiniz. Galiba bu etkiden kurtulmak için bir iki  gün kafamı dinleyip yeni kitabı okumaya öyle başlamalıyım. Ne olursa olsun kitapları hayatınızdan eksik etmeyin. Hepinize iyi okumalar ...

23 Ağustos 2013 Cuma

BİR YILA BEDEL HAFTA :)

         Ya benim bütün doğum günlerim böyle geçebilir bence :) Aşk, sürpriz , hediyeler, şans.. Hepsi bu yıl benden yana olacak galiba..Canım dostum Özge'min bana telefondan yaptığı serenat kadar olmasada (!!!) doğum günümden bir gün sonra iş arkadaşlarımın hazırladığı sürpriz beni benden aldı :)) 

      "Aman yaa çiçek yine orada ne çiçekmiş arkadaş ! Görmemişin de bi çiçeği olmuş !" dediğinizi duyar gibiyim (!) ama ben nereye o oraya kusura da bakmayın. Sevdiceğimin çiçeği kıymetli. <3<3<3 

       :) Herkese her şey için tekrar teşekkürler <3

       Bugün işe gelmek için evden çıktığımda harika bi hava ve enfes ağaç ve toprak kokusu eşlik etti bana. Sabah serinliğinde şehir henüz kirlenmemişken yayılan o serin ve miss havaya hep bayılmışımdır.



                            Bu çiçeklerin kokusu pek olmasa da görünüşleri bi harika...


Trafik gürültüsü olmadan yeşilin bol olduğu bi yolda yürüyerek işe gitmek paha biçilemez olsa gerek..


Kütahya bazen insanı çileden çıkarsa da yeşili ve sakinliğiyle gönül almasını da gayet iyi bilen bir şehir.  İşte bende bu sabah böyle hoşlukları düşünerek işe giderken yoluma minik bi misafirin çıktığı an telefonuma mail geldi....

Mail kutumu açtım ve ne göreyim ! trendydolap ın yaptığı  ve   The Body shop   ürünlerinin verildiği çekilişi kazananlardan biri olmuşum !!! Allah'ım bu nasıl güzel bi hafta ! Umarım bu yılım bu haftam gibi geçer !  Hediyeme kavuşmayı heyecanla bekliyorum ! Malum ilkokuldan bu yana yılbaşı çekilişleri dışında hayatında amorti bile kazanmamış , ortaokulda birincilikle kazandığı, hediyesi bile belirlendiği şiir yarışması sonuçlar belli olduktan sonra (!) kaldırılan ve yıllar yılı alnının teriyle kazandığı halde alamadığı Dolmakalemi içine dert olmuş şans oyunları konusunda hayata kırgın biri olarak bu çekilişi kazanmak benim için çok güzel bir olay oldu. :))


 trendydolap a çok çok çok teşekkür ediyorum.

Gününüzün sürpriz,misafir,aşk  ve yeşilin verdiği  huzurla geçmesi dileğiyle..




19 Ağustos 2013 Pazartesi

BOL HABERLİ DOĞUM GÜNÜ :)

     Başlıktan da anlaşıldığı üzere bugün benim doğum günümm  :) Bugün ilk olarak Sevgili annemi  mesaj atarak tebrik ettim. Nihayetinde eziyeti çeken o biri de onu kutlasın istedim :) Bugün herşey cok  yolunda ve çok güzel :)

     Bloğumun isim babası taze damat canım dostumun bugün mesaiye başlamasına mı sevineyim yoksa çok sevdiğim arkadaşlarım Esma ve Ercümentin bebek haberlerine mi bilemedim..  Yoksa Sevgilimden gelen bu güzel çiçeklere mi ? :) 





Tabi bi de Google 'ın yaptığı incelik var :)




En iyisi ben hepsine  sevineyim :)

   Bu kadar güzellik arasında azıcık tuzlu bulduğum ancak şekere buladığım  bi konu daha var. Kısaca değinmek istiyorum. Uzaktan ilişki yürütmek zordur malum. Ama bizim kurumun kaderimidir nedir bilmiyorum çiftlerimizin yüzde 40-50 ' si uzaklar sevdiceklerinden. E bu durum haliyele sinir-stres yaratıyor. Gerginlik, mutsuzluk, yüz asıklığınıda beraberinde getiriyor malesef. Biz eskiler olarak (Eski dediğim 2-3 yıllık memuriyet hayatımızı kastediyorum :) bu duruma alışmakla kalmayıp bu işin uzmanı olduk diyebilirim. Toplanıp seanslar yapıyoruz beraberce aşıyoruz mutsuzlukları.. :) Hatta ilişki uzmanlığı üzerinde bi site kurup işi ticarete dökmeyi ee öhööm pardon  yani bilgi ve tecrübelerimizi tüm insanlıkla paylaşmayı dahi düşünüyoruz. Kuracağımız sitenin ismini bile bulduk : anlatgülüm.com    (NOT: Telif hakkımız vardır. İsmi çalanı yakarız. Duyurulur .)


    Sevdiceklerinizin yanınızda olduğu, olumsuzlukların kırmadan kırılmadan aşıldığı, çokça güzel olay ve haberlerin bir arada geldiği, sizi musmutlu ettiği, çiçek kokuları içinde geçen  çok güzel bi hafta olması dileğiyle :)

16 Ağustos 2013 Cuma

ÇOCUK..

Yazmayayım dedim. Hafta sonu geldi, havalar güzel, kimsenin canını sıkmaya gerek yok vs dedim ama dayanamadım. Affınıza sığınarak yayınlıyorum bu yazımı. Bu resim iki gündür masaüstümde. Ve beni inanılmaz etkiliyor. Neden silmiyorsun diyeceksiniz. Ben silince bu üç insanın gözlerinde korku da silinecek mi? Masum insanlar normal hayatlarına dönebilecekler mi? Malesef HAYIR..Kahretsin ki Hayır.. Dünyanın en masumları çocuklarken neden her şeyin faturası bir şekilde onlara cıkar..
Savaşlardan nefret ediyorum. Ben hiç bir çocuğun yüzünde bu korkuyu görmek istemiyorum. Hiç bir babanın yüzünde bu acıyı ve kanlı telaşı görmek istemiyorum. bu dünyanın düzenine Lanet Olsun !! Sizi hafta sonu tatiline böyle uğurlamak istemezdim. Ama Pazartesi telafi etmek için elimden geleni yapıcam . Söz...

14 Ağustos 2013 Çarşamba

Türk Kahvesinin Cinliği (>_o)

Siz hiç kahve ağacı gördünüz mü? ;)

Açıkçası ben ilk defa görüyorum. Hiç "Bu kahvede pek köpüklü olmuş aman hangi ağaçta yetişti acaba? " diye merak etmemiştim :) Peki siz Türk Kahvesi isminin bir kahve cinsinden değil pişirilme tarzından geldiğini biliyor muydunuz? Kahvenin hayatımıza girmesinde Yemen Valisi Özdemir Paşa'nın yeri yadsınamaz. 1517 yılında Yemende görüp hayran kaldığı bu lezzeti İstanbul'a getirtmiş ve dönemin padişahı Yavuz Sultan Selim'e sunmuştur.Beğenilmiştir Paşanın tavsiye ettiği bu lezzet ve Türklerin geliştirdiği yepyeni pişirme metoduylada elalemin kahvesi olmuştur bizim Türk Kahvesi. Tabi İstanbul büyük memleket o zamanlarda da.. Geleni gideni çok.. E bizimkilerde Türk Kahvesini özene bezene pişiriyorlar ,gelen giden VİP konuklara da ikram ediyorlar..Hani şu bizden çok önde olan Avrupalılar varya hah işte onlar İstanbulda tattıkları bu özel lezzeti çok beğenip ülkelerine taşımışlar.. Böylece Türk kahvesi tadını tüm dünyaya duyurmaya başlamış.. Ünü almış başını gitmiş.. Sözün özü Türk Kahvesi dünya çapında bir lezzettir. Kitapla, tavlayla , dost sohbetleriylede arası pek iyidir hani.. Bir kahveye bir ömür sığdırabilirsiniz.. İçerken geçmişi yad eder, bitirince telveleri sayesinde kahin kesilebilirsiniz. ( Bu arada falı bakılan tek kahve türüymüş Türk Kahvesi. E biz bulduysak mutlaka vardır o işin bi cinliği :))Keyfinizin kahyası bile olabilir.. İçtikçe keyiflenirsiniz. Haa içilen kahve sonrasında biri kızınızı isteyecekse eğer pek keyif vermez. Ama istisnai iki durumdan biridir bu. Diğeri mi ? "Beni isteyerek babamın kahvesini burnundan getiren sen misin!" diyerek Türk Kızlarının hem intikam alma hem sabır deneme amacıyla damat adayına sundukları Tuzlu Kahvedir diğeri. İntikamı acı olur yani bizim kızların :) Ben henüz o mertebeye ulaşıp bu tatlı intikamı alamadım. Peki alacak mıyım? Tabi ki.. Üzgünüm hayatım ama o tadı sende tanıyacaksın :) Tük Kahvesi üzerine sayfalarca yazı yazılabilir. Ben nacizane içimden geçenleri yazdım. Çok isterdim ki ülkemde yaygın olarak yapılsın kahve ekimi. Maalesef ki sadece Mersin ve Anamurdaki 16 hektarlık arazi ile sınırlı kalınmış :( Yine de Kurukahveci Mehmet Efendi ile İzmir Karşıyakada o minicik dükkandan harikalar çıkaran Küçük Avcı olduğu sürece biz kahve severlerin sırtı yere gelmez diye düşünüyorum :)
Hayatınızda kahve içilecek dostlar edinmeniz ve hayatınızın okkalı bir kahve lezzetinde geçmesi dileğiyle.. Şimdilik hoşçakalın :) NOT: Eee damat adaylarına ufak bi sır. O kahveyi mutlaka için ancak biraz bekletin ki tuzu dibine çöksün lezzeti normala dönsün.. Maksat müstakbel eşinizle ağzınızın tadı bozulmasın ;)

8 Ağustos 2013 Perşembe

HALA İNATLA ŞEKER (!) BAYRAMI :)

Bugün bayramın ilk günü.. ve ben evimdeyim İzmirdeyim ailemleyim.. Böyle bi şehire gelmek başlıca bayram sevinci değil midir zaten ??

İzmirde büyüyen çocuklar için her gün bayram mutluluğunda geçer.. Her günü bayram heyecanıyla yaşamayı öğrenirler.. Bu şehirde büyüdüğüm için inanın kendimi çok şanslı hissediyorum.. Gelelim Şeker Bayramına :)) Biz çok kalabalık bi aile olmadığımız için genelde sakin geçer bayramlarımız. Biraz klişe gibi gelsede eski bayramlar gibi değil artık hiç bi bayram .. eskiler bi başkaydı.. ( Bir gün benimde bu sözü kullanacağım hiç aklıma gelmezdi :)) Eskilerden kastımı tahmin edersiniz ki benim için bi on yıl kadar öncesini ifade ediyor :) Bi hafta öncesinden heyecanı ,arefeden ise telaşı başlardı bizim evde. Bayramlıklar alınır, ev temizlenir ,danteller perdeler yıkanıp ütülenir, şekerlikler dolar ve kolonyalar taşardı adeta.. Sabah erkenden kalkılır , kıyafetler giyilir , saçlar yapılır, ayakkabılar dantelli kısa beyaz çorapların üstüne geçirilir ananeye dedeye el öpmeye cıkılırdı (Hiç öyle düşünmeyin ama lütfen,maksat tamamen bayramlaşmaktı asla harçlık toplamak değildi:)).. En fazla iki üç saat sürerdi bu şamata heyecan .. Beyaz mendil içine konmuş harçlıklar ceplerimizdeki yerini alır ve biz tatlı yemekten kusacak duruma geldiğimizde ( koşa koşa Şaşal Cam Damacanadaki suya dadanırdık hepimiz .. O cam damacanaları bile özlüyorum bazen.. Çocukluğumun hafızamda yer edinen simgelerinden ) artık evimizde günlük sakinliğine dönmüş olurdu.. Ama ben hep günlerce sürsün isterdim o telaş.. bu yüzdendir ki hep kalabalık bi ailem olsun isterim.. Mutlulukların paylaşıldıkça arttığına inanırım ben.. Ne kadar fazla insanla paylaşırsan o kadar uzun sürer bayramlar bana göre.. Bütün Bayramlarınızın mutlu kalabalık bol kahkahalı ev baklavalı şeker çikolata dolu geçmesi dileğiyle .. Aman midelere de dikkat edelim :) Ha bu arada şeker alır mıydınız ? :))

7 Ağustos 2013 Çarşamba

BU KİTAPLARI OKUMUŞMUYDUNUZ ???

Hamit İZOL'ün kitaplarını okudunuz mu ? Belki adını bile duymamışsınızdır. Bende kitapyurdunda yaptığım gezinti sırasında fark ettim yazarı. Oysa kendisi Güneydoğu Anadoluda oldukça etkili ve tanınan bir isimmiş.Kendisi İZOL aşiretinin reisi olmakla birlikte Mersinde turizm sektöründe çalışmakta. Yazarla ilgili bilgiyi burdanda edinebilirsiniz Gelelim kitaplara..Kürtün Türk Aşkı.
Samimi bi kitap olmuş . Yazarın dili sade anlaşılır etkileyici. Gözlerinizin dolduğu anlarda olacak sevindiğiniz anlarda. Etkisi okuyucuya geçebilen bir kitap. Türk filmi gibi denir ya aynen öyle. Kitap beni etkisine aldığı için ikinci kitabınıda hemen okudumm. adı Aşiret ve Öteki Yüzü. bu kitabın resmini malesef yükleyemedim :( Tahmin edeceğiniz gibi Doğu kültürü, Aile yapısı, yaşamları, aşklarıyla Güneydoğuyu anlatan bir kitap . Özellikle Güneydoğuda kadınların aile yapısında ve aşiret sisteminde ne kadar etkin rol oynadığının üzerinde durmuş yazar. Konular paralellik göstermekle birlikte yazarın etkileyiciliği buradada devam ediyor .Bunun samimiyetten geldiğine inanıyorum. Elbet sıkıldığınız sayfalarda olacaktır. Sonuçta batı kültüründen oldukça zıt bir kültür anlatılmakta. Ama biraz olsun ilginiz varsa sizi sürükleyeceğinede eminim. Sevmediğim tarafları ise dediğim gibi paralellik gösteren anlar. Önceki kitapta yaşanan bi kaç olay, an, duygu bu kitaptada geçmekte. Umarım bu şu an elimde olan yazarın üçüncü kitabında böyle olmaz. Ağa'nın Akmayan Gözyaşları... ;)
Henüz üç beş sayfa okuduğum için bu kitapla ilgili yorumumu daha sonraya bırakıyorum. Bu kitaplar neden beni bu kadar etkilediye gelirseeekkkkkk emin olun tamamen okuma AŞKı.. :)) Hepinize şeker gibi bi bayram diliyorum.. Çok mutlu dört gün geçirmeniz dileğiyle..

6 Ağustos 2013 Salı

Acemiyim Acemi :p

Blog dünyasına bi acemi yazar daha katıldı bugün. :) Okuduğum kitapları gezdiğim gördüğüm yerleri paylaşmak istedim masumca. Yazma hevesim hep vardı ama ben seçimimi her zaman okumaktan yana kullandım. Galiba artık yaş kemale erdi.Sıra yazmaya geldi :)